Yazı İçeriği
Çok küçük yaşlarda ki çocuklarda diş çürüğü kendini kötü ağız kokusu, iştahsızlık, yemek yemekten kaçınma, sıcak-soğuk hassasiyeti, gece uykulardan uyanma, yanağını ve kulağını tutma, huysuzluk ve ağlama ile gösterebiliyor. Konuşarak iletişim kurulabilecek yaştaki çocuklarda ise çocuklar dişlerinin ağrıdığından, yemek yediklerinde diş aralarına gıda artıklarının sıkıştığından ya da dişlerinin kırıldığından bahsedebiliyorlar.
Sağlıklı diş dokusu doku bütünlüğünün olduğu, çukurlaşmaların görülmediği, beyaz ve parlak görünüme sahip oluyor. Diş çürüklerinin varlığında ise dişler siyah ya da beyaz renk görülebileceğinden; dişlerdeki renk değişimi, parlaklık ve doku bütünlüğü kaybı varlığında ağrı gelişmesini beklemeden diş hekimine gidilmesi önem taşıyor.
Diş çürüğü beslenme, ağız bakımı ve kişisel faktörlerden etkilenen çok ayaklı bir sorun. Bu faktörlerdeki sapmalar hastalığın ortaya çıkmasına neden oluyor. Diş çürüğünün nasıl ortaya çıktığını öğrendiğimizde ondan korunmak çok daha basit olacaktır. Diş çürüğünden korunmada ilk dikkat edilmesi gereken şey diş fırçalamadır. Diş fırçalama ve ağız bakımı çürük yapan bakterilerin diş yüzeyinden uzaklaşmasına ve ağızımızda sayılarının azalmasına yardımcı oluyor. Diş fırçalamanın sabah ve akşam olmak üzere günde iki kere, iki dakika yapılması öneriliyor.
Diş çürüğünü önlemede ikinci dikkat edilmesi gereken basamak beslenmedir. Bilindiği üzere diş çürüğünün ortaya çıkabilmesi için bu hastalığı yapan bakterilerin ortamda fermente olabilen karbonhidrat yani şeker bulmaları gerekiyor. Abur cuburdan uzak, dengeli ve kalsiyum ağırlıklı beslenme, diş çürüğünden korunmaya yardımcı oluyor.
Diş çürüğünden korunmada dikkat edilmesi gereken diğer basamak ise kişisel faktörlerdir. Kişisel faktörler; diş yüzeyinin çürüğe direnci, tükürük kalitesi, var olan bir hastalık ya da ilaç kullanımı gibi çürüğe yatkınlık oluşturabilecek faktörlerden oluşuyor. Bu faktörlerin çürük riskini belirlemek, etkisini azaltmak ve koruyucu diş hekimliği uygulamalarını öğrenmek için düzenli diş hekimi kontrolü gerekiyor. Koruyucu diş hekimliği uygulamaları, fissür örtücü ya da flor uygulaması gibi diş yüzeyini çürüğe daha dirençli hale getiren profesyonel uygulamalardan oluşuyor.
Süt dişi çürüklerinin ağrı yapmaları, büyüme gelişimi etkilemeleri, ağızda birer enfeksiyon odağı olmaları ve konuşma problemlerine sebep olmaları nedeniyle tedavi edilmeden bırakılmamaları gerekiyor. Bu dişler tedavi edilirken çocuk diş hekimlerinin ilk amacı çocuğu korkutmadan tedavi etmektir. Çocuk diş hekimleri, çocuk iletişimi konusunda özel eğitimler almış kişilerdir ve çocuğa hem fiziksel hem psikolojik olarak dikkatli yaklaşırlar. Süt dişlerindeki çürüğün derecesine göre tedavi yöntemi olarak diş dolgusu, kanal tedavisi, çekim ve yer tutucu aparey uygulaması tercih edilebilir. Süt dişlerinin gerekli tedavileri olmayıp erken kayıplarında alttan gelecek olan daimi dişin yeri kapanabilmekte ve ileride ciddi çapraşıklıklara sebep olabilmektedir. Bu sebeple erken kaybedilen süt dişleri varlığında yer tutucu apareylerin kullanılması gerekiyor.
