Yazı İçeriği
Özellikle Ramazan Bayramı ziyaretlerinde ikram edilen şerbetli tatlılar ve çikolatalar, glisemik indeksi yüksek gıdalar olduğu için kan şekerini çok hızlı yükseltip düşürür. Bu da obezite, diyabet ve kalp damar hastalıklarına zemin hazırlar. Bu nedenle ikram edildiğinde geri çeviremiyorsanız bile uygun bir dille sadece hatır için tadımlık olması isteğini ev sahibine belirtmekten çekinmeyin. Siz de Ramazan Bayramı’nda evinize gelen misafirlerinize ikramlık olarak şerbetli tatlılar yerine sütlü veya meyveli tatlılar; çikolata yerine de meyve ikram edin.
Ramazan boyu yapılmayan kahvaltıyı, Ramazan Bayramı’nın ilk kahvaltısına sığdırmayın! İlk günden kızartmalar, börekler ve yağlı gıdalarla güne başlamak bayram keyfinizi kaçırabilecek sorunlara neden olabilir. Onun yerine peynir, yumurta, bol yeşillik, domates, salatalık, tam buğday veya tam çavdar ekmeği gibi posalı ve proteinli gıdalarla kahvaltı yapmak ideali. Bu hem hazmı kolaylaştırır hem de Ramazan’da yavaşlayan metabolizmanın etkisiyle çok sık görülen kabızlık problemine yardımcı olur.
Ramazan boyu gece sahur yemeği veya geç yiyip yatmaya alışıldığı için, bir şeyler atıştırma isteği özellikle bayramda devam edebilir. Oysa yemekten hemen sonra yatılması reflü gibi mide problemlerine ve başka sorunlara yol açabilir. Bu nedenle geç saatlerde atıştırmalıklardan uzak durun, gece yemek yemeyi alışkanlığa dönüştürmeyin.
Ramazan’da sadece iki öğün beslenmenin de etkisiyle Ramazan sonrası bu alışkanlığa devam etmek en sık görülen yanlışlardan! Oysa hem metabolizmanın hızlanması hem de kan şekerinin gün boyu dengelenmesi amacıyla az az, sık sık besin tüketilmeli, ara öğün alternatifleri olarak tatlı, şeker veya çikolata yerine taze veya kuru meyveler, süt veya yoğurt, kepekli krakerler, badem, fındık ve ceviz gibi yağlı tohumlar tercih edilmeli.
Sindirim sisteminde problemler Ramazan’da en sık karşılaşılan sağlık sorunlarının başında gelir. Özellikle tüm gün bir şeyler tüketmeyip öğle ve akşam yemeklerinde birden gıda alımına yüklenmek hazımsızlık gibi şikayetleri de beraberinde getirir. Ana yemeklerde bir tatlı kaşığı zeytinyağı ilave edilmiş bol salata ve hafif zeytinyağlılarla yemeğe başlanmalı, porsiyon kontrolü yaparak mide birden doldurulmamalı.
Bayramda adettendir her gidilen ziyarette çay veya kahve ikramı eksik olmaz. Çoğunlukla da yine ‘ev sahibinin kırılabileceği’ endişesi ile bu ikramlar geri çevrilmez. Oysa her gidilen ziyarette çay veya kahve nedeniyle yüksek miktarda kafein alımı uykusuzluk, çarpıntı ve anksiyete gibi birçok rahatsızlığı beraberinde getirir. Günlük tüketilen kahve miktarının bir-iki fincan ve çay tüketiminin de iki-üç bardağı kesinlikle geçmemesi gerekir. Ramazan Bayramı’nda onun yerine en iyisi bir bardak su ya da alternatif olarak sunuluyorsa bitki çayı, ayran ya da maden suyu tercih edin.
Ramazan boyunca neredeyse minimum düzeye inen su tüketimi başta böbrek hastalıkları olmak üzere pek çok sağlık sorununu da beraberinde getirir. Özellikle ana ve ara öğünler öncesi iki su bardağı su tüketimi günlük sıvı alımının artışına, daha az yemek yemeye ve gün boyu vücudun sıvı dengesinin sağlanmasına yardımcı olur. Hele de yazın sıcak ve nemli günlerinde su içmek için susamayı beklemek büyük yanlış. Ramazan Bayramı’nda da gazlı içeceklerden kaçınmalı, sıvı ihtiyacı çoğunlukla su ile karşılanmalıdır.