Yazı İçeriği
Yas döneminin 5 aşaması
Her yas dönemi zamana ihtiyaç duyar
Yas sürecindeki kişinin duygularını ifade etmesine izin verin
Yas sürecini sağlıklı atlatabilmek için…
Çocuklar açısından yas süreci
Yas sürecinin ergenler tarafından sağlıklı yaşanması için öneriler
Yaşlılar açısından yas süreci
Yas döneminin 5 aşaması
İnsanların bir kayıp yaşadıktan sonra bu durumla yüzleştikleri ilk döneme yas süreci deniliyor. Bu sürecin 5 aşaması bulunuyor. Bu aşamalar; inkâr, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme süreçleri olarak özetleniyor. Hemen her insan bu süreçlerden geçiyor. Duyguların vaktinde ve sağlıklı şekilde ifade edilmesi insan psikolojisi açısından önem taşıyor. Yas süreci de birçok farklı duyguyu bir arada barındıran bir süreç olduğundan, vaktinde yaşanmadığında ertelenmiş yas süreci ortaya çıkıyor. Ertelenen, vaktinde yaşanmayan her duygu büyüyor ve büyüdükçe de insanı hasta edebiliyor.
Her yas dönemi zamana ihtiyaç duyar
Yas dönemi sürecinde kişinin bedensel ve ruhsal tepkilerinin zaman içerisinde hafiflemesi beklenir. Hafiflemiyor, süre geçmesine rağmen şiddetle devam ediyorsa, kişinin işlevselliğinde bozulma meydana geliyor, hayatını kaybettiği kişi varmışçasına yaşıyor ve gerçeklik algısında bozulma meydana geliyorsa, yani duygusunu sağlıklı yaşamıyorsa, kişinin profesyonel destek alması gerekiyor.
Kişilik bozukluğu, depresyon geçmişi ve eğilimi olan, intihar düşünceleri ve/veya girişimleri olan, obsesif kişilik yapısına sahip, duyguların engellendiği, ifade edilmesine olanak sağlanmayan bir aile ya da sosyokültürel çevrelerde yaşayan bireyler yas sürecinde daha fazla zorlanabiliyorlar. Bu nedenle bu kişiler profesyonel desteğe daha fazla ihtiyaç duyabiliyor.
Yas sürecindeki kişinin duygularını ifade etmesine izin verin
Özellikle bizim toplumumuzda negatif duygular sıklıkla geçiştirilir. Yoğun üzüntü yaşadığımız durumlarda ağlamak, üzüntülü tepkiler vermek yakınlar tarafından engellenmeye çalışılır. Ya da “aman bak insanların başına ne geliyor, buna üzülme” gibi telkin cümleleri kurulur. Bunlar, kişinin yaşadığı duygunun reddedildiği, anlaşılmadığı hissini uyandırır ve duygusunu ifade etmekten daha çok kaçınmasına sebep olur. Bu nedenle kişinin duygusunu ifade etmesine alan tanıyıcı, kabullenici ve destekleyici bir tutum sergilemek yas sürecinde önem taşıyor.
Yas sürecini sağlıklı atlatabilmek için…
Kaybın gerçekliğini kabullenin,
Duygularınızı ifade edin,
Rahat, huzurlu, konforlu, anlaşılabilir, desteklenir hissettiğiniz ortamlarda ve kişilerle bulunun,
Kaybınız hakkında rahatça konuşun ve duygusal tepkilerinizi rahatça ifade edin.
Çocuklar açısından yas süreci
Yakınını kaybeden çocuklar kayıplarla ilgili suçluluk duygusu yaşayabiliyor. Bu nedenle ne düşündüklerini ifade etmeleri için cesaretlendirilmeleri önem taşıyor. Oyunlar ve resimler, çocukların duygularını ve düşüncelerini en rahat ifade ettikleri alanlardır. Öte yandan dede, babaanne, anneanne gibi aile büyüğü kayıplarında ebeveynler kendi duygusal tepkilerini çocuklarından saklama eğiliminde oluyorlar. Bu yanlış bir tutumdur. Ebeveynlerin de üzgün olduklarında bunu sağlıklı bir dille çocuklarına ifade etmeleri, yas sürecini daha sağlıklı geçirmelerini sağlıyor.
Yas sürecinin ergenler tarafından sağlıklı yaşanması için öneriler
Ergenlik dönemi kişilerin kimlik ve benlik algılarına dair büyük bir yapılanma içine girdikleri bir süreç olması sebebi ile farklı duygusal tepkiler gelişebiliyor. Bu dönemde ergenler yalnız kalma, isyankar, tepkili olma eğiliminde oluyorlar. Herhangi bir kayıp yaşamak, yas süreci onlar için çok zor bir süreç olma özelliği taşıyor. Bu gençleri konuşturmaya zorlamamak gerekiyor. Duygularını ifade etmek isterse her zaman iletişime açık olunduğu mesajının verilmesi ve bu süreçte hissettiklerini rahatça ifade etmesinin öneminin anlatılması onları rahatlatabilir.
Yaşlılar açısından yas süreci
Yaşlılık, başlı başına yas konusunun gündemde olduğu bir süreçtir. Kişiler, kendi yaşamlarının sonlanmasına yönelik kaygıları yoğun şekilde yaşayabilir ve yas benzeri tepkiler gösterebilirler. Yakınlarını kaybeden yaşlılarda kendi yaşamlarının sonlanmasına dair düşünceler tetiklenir ve bu üzüntüyü daha farklı şekil ve yoğunlukta yaşarlar. Bu dönemden geçen yaşlılar ile bol bol iletişim kurmak gerekiyor. Bu kişilerin duygularını ifade etmesine destek olunması, onlara ihtiyaçlarına göre davranılması önem taşıyor.