Her iki anneden biri ‘lohusalık bunalımı’ yaşıyor

20250219_000220_her-iki-anneden-biri-lohusalik-bunalimi-yasiyor_1557_1.jpg

Yazı İçeriği

Lohusalık bunalımına hazırlık aslında hamilelik dönemiyle de ilgilidir. Özellikle çalışan anne adaylarında iş yaşamının stresi, hamilelikle birleşince depresif bir ruh halinin yaşanmasına neden olabilir. Bir de bu anne adaylarında erken doğum riski söz konusuysa, stres oranı artabilir. Bu durum da anne adaylarının doğumdan sonra lohusalık bunalımına girme riskini yükseltir. Bu durum, genelde 2-3 gün sürer. Ancak bazen 10 güne kadar uzayabilir.

Anne adayları genellikle doğum sonraki bu dönemde her şeyin en kötü halini düşünür ve depresif bir ruh hali içerisine girer. Aşırı derecede tedirginlik ve panik hali yaşayabilir. Bir olaya yoğunlaşmada zorlanır ve uyku problemi ortaya çıkar. Tüm bu etkiler nedeniyle kişi bir gün çok iyiyken, ertesi gün çok tedirgin olabilir. Lohusalık bunalımının en önemli belirtilerinin başında ağlama nöbetleri, tedirginlik hali ve duygu durumu değişiklikleri gelir. Ancak bazı kişiler bu dönemi çok daha ağır yaşayabilir. Daha fazla sürmesi durumunda annenin mutlaka yakın takibe alınması ve profesyonel destek alması gerekir. Çünkü 10 günden daha fazla süren bu durum depresyon belirtisi kabul edilir.

Lohusalık bunalımının yanı sıra hamilelikte de psikoloji bozulabilir. Anne adaylarını hamilelikte bunalıma götüren nedenler şunlardır:

Küçük yaşta gebe kalınması

İstek dışı ve hazırlıksız gebe kalmış olmak

Eşin olmaması

Eşin duygusal desteğinin olmaması

Kadınlık rolü ve sorumluluğu ile ilgili güçlükler

Ciddi bir fiziksel hastalığın bulunması

Devam eden bir ruhsal bozukluğun olması

Maddi ve sosyal yetersizlik

Geçmişinde psikolojik sorun yaşayan kadınların gebe kalmadan önce psikiyatrist ile görüşmeleri yararlı olacaktır. Çünkü gebelikte ilaç kullanımı sınırlıdır. Bu durumda tedavi psikoterapi ile gerçekleşeceğinden geç cevap alınabilir. Planlanmış bir gebelik olası problemlerle başa çıkmada kolaylık sağlar.

Hamilelik ve lohusalık bunalımı riski şu kişilerde daha fazladır:

Yoğun stres altındakiler

Sağlığı takıntı haline getirenler

Bebeğe yetemeyeceğini düşünenler

Vücutlarında kilo, ödem, hamilelik çatlağı gibi değişiklikler meydana gelenler

Uykusuzluk ve yorgunluk yaşayanlar

Ailede veya kişinin kendisinde depresyon hikâyesi bulunanlar

Gebelik toksemisi (preeklempsi) yaşayanlar

Bebeklerinde gelişim geriliği olanlar

Hamilelik şekeri bulunanlar

Sigara ve nikotin bağımlıları

Exit mobile version