Cezayir, Fransa’yı 1960-1966 döneminde ülkesinde işlediği “nükleer suçların” tüm sorumluluğunu resmi şekilde tanıması çağrısı yaptı.
Cezayir Ulusal Halk Meclisi Başkanı İbrahim Bugali, Fransa’nın Cezayir’de ilk nükleer denemesi gerçekleştirdiği günün (13 Şubat 1960) yıldönümü münasebetiyle düzenlenen anma toplantısında konuşma yaptı.
Bugali, “Tek bir ses olarak hep birlikte Fransa’nın nükleer suçların tüm sorumluluğunu resmi olarak tanımasını talep ediyoruz.” dedi.
Cezayirli yetkili, sadece silik bir siyasi itiraf değil bu itirafı açık şekilde gerçekleştirilen ahlaki yükümlülüğün takip etmesi gerektiğini aktardı.
Fransa’nın bölgede 17 nükleer patlama gerçekleştirdiği; bunların yıkıcı etkilerinin bugün hala hissedildiğini kaydeden Bugali, bu saldırıları, “nefret dolu sömürge tarihinin karanlık bir sayfası” şeklinde nitelendirdi.
Bugali, nükleer bombardımanın geride bıraktığı; radyasyondan kaynaklanan kanser hastalıkları ve doğum kusurlarının acısını her gün yaşadıklarını; radyasyonun hala var olduğunu ve çevreyi sürekli etkilediğini ifade etti.
Fransa’nın mağdurlara tazminat ödemesi ve nükleer atıkları temizlemesi çağrısını yineleyen Bugali, ülkesinin bağımsızlığını kazanmak, özgürlük ve egemenliğine yeniden kavuşmak için ağır bedeller ödediğini; bu sayfanın hesap sorulmadan kapatılmasının ve bu suçun itiraf edilmemesinin asla kabul görmeyeceğini vurguladı.
Bugali, Fransa’nın, nükleer bomba mağdurları ve ailelerine, yaşadıkları trajedi oranında adaletli davranması, Cezayir halkının meşru adalet hakkını güvence altına alması gerektiğini belirtti.
Meclis Başkanı ayrıca Fransa’ya “radyasyon ve nükleer atıklarla kirlenmiş toprakların temizlenmesi ve uzmanların hasarı değerlendirebilmesi ve bununla ilgili uygun önlemleri alabilmesi için nükleer denemenin yapıldığı test sahalarının tüm arşivini Cezayir’e teslim etmesi” konusundaki sorumluluklarını yerinde getirmesi çağrısında bulundu.
Fransa’nın 1960-1966 yıllarında Cezayir Çölü’nde en az 17 nükleer deneme yaptığı belirtiliyor.
Cezayir, nükleer atıkların yerinin ortaya çıkarılması, mağdurlara ve kalıcı sakatlıklara maruz kalanlara tazminat ödenmesini isterken, Fransa bu talepleri reddediyor.
