1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Çölyak hastalığı hakkında 10 temel bilgi

Çölyak hastalığı hakkında 10 temel bilgi

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yazı İçeriği

Çölyak hastalığı, genetik olarak glutene duyarlı bireylerde görülen ve gluten içeren besinlerin alınması sonucunda gelişen ince bağırsak iltihaplanması ile ortaya çıkar. Bu hastalık, sağlıklı bir toplumda yüzde 1 ile 300’de bir oranında görülüyor.

Hastalığın belirtileri birçok kişide belirgin bir şekilde olmayabilir. Sindirim sistemi şikayetleri olmadan da bu hastalık görülebilir. Hastalığın en çok görülen belirtileri: Karın ağrısı, ishal, karında şişlik, kilo kaybı, kemik erimesi, bel ve eklem ağrıları, kas ağrıları ve krampları, ağız içerisinde gelişen yaralar, kansızlık, halsizlik, çarpıntı, çabuk yorulma ve saç dökülmesi.

Hastalığa yol açan en önemli neden, pek çok yiyecekte bulunan gluten maddesinin vücut tarafından tolere edilememesidir. Bu durum, basit bir kan tahlili ile anlaşılabilir. Kan tahlilinde bir takım bulguların pozitif çıkması durumunda ise bir sonraki aşama, endoskopi olur. Endoskopi ile ince bağırsak yapısı değerlendirilir ve biyopsi alınır. İnce bağırsağın başlangıç kısımlarında hastalığa daha sık rastlandığından, bu bölge biyopsileri doğru sonuç verir. Hastalığının kesin tanısı endoskopi sırasında alınan biyopsinin patolojiye gönderilmesi ile ortaya çıkar. Patoloji sonucunda çölyaklı olduğu kesinleşen kişinin tedavisi için mutlaka glutensiz yaşama alışması gerekir.

Hastalık klasik, atipik gibi farklı klinik tablolarda değerlendirilir. Klasik çölyak hastalığında, genellikle sindirim sistemi bulguları ön plandadır. Süt çocukları ve küçük çocuklarda büyüme geriliği, kronik ishal, karında şişkinlik, halsizlik, iştahsızlık, kusma gibi belirtiler görülür. Emilim ve sindirim bozukluğu ön planda olur.

Atipik çölyak hastalığına ise genellikle daha büyük çocuklarda ve erişkinlerde rastlanır. Bulgular çok hafif görülür ve sindirim sistemi dışındaki belirtiler ön planda olur. Kişiler tek bir belirtiye de sahip olabilir. Boy kısalığı, diş minesi defektleri ve demir eksikliğinin yanında sindirim sistemine ait tekrarlayan karın ağrısı, bulantı, kusma, karaciğer enzimlerinde yükselme ile kabızlık gibi tipik olmayan bulgular görülebilir.

Çölyak hastalığı her yaş grubunda ve iki cinste de görülür. Toplumumuzda görülme sıklığı yüzde 1’dir. Kişinin aile geçmişinde çölyak varsa bu oran artar. Her yaşta tanı koyulabilen çölyak hastalığı, daha çok çocukluk döneminde özellikle gelişme aşamasında görülmekle birlikte, erişkin dönemde ise sıklıkla 30-40 yaş civarında görülür. Ayrıca diyabet, bağışıklık sistemi rahatsızlıkları ve Down sendromu gibi hastalıklarla beraber çölyağın görülme riski de artar. Buğdayın beslenmede önemli yer tuttuğu bölgelerde daha sık görülürken, Çin ya da Japonya gibi ülkelerde nadir rastlanır. Ülkemizde okul çağındaki çocuklarda çölyak hastalığı görülme sıklığı ise yüzde 0.47’dir.

Birleşmiş Milletler’in bir kuruluşu olan Gıda ve Tarım Örgütü’nün, Dünya Sağlık Örgütü ile ortaklaşa verdiği karara göre; kilogramında 20 miligramdan az gluten içeren gıdalar, gluten içermeyen ürün olarak tanımlanır.

Çölyaklıların buğday, arpa, çavdar ve yulafı beslenme düzeninden çıkarması gerekiyor. Glütensiz gıdalar hazırlanırken, glütenli gıdaların hazırlandığı kapların kullanılmamasına da dikkat etmek gerekli. Ayrıca alınan besinlerin içeriğine de dikkat edilmelidir. Çünkü bazı diş macunları, meyve suları, şekerli gıdalar ve sakızlı gıdılarda glüten bulunabilir. Süt ürünleri ise çoğu çölyak hastası tarafından tolere edilemeyebilir. Çölyaklıların uzak durması gereken glutenli besinler: Ekmek, pide, makarna, tahıl gevreği, gözleme, salça, sos, pasta, kek, çörek, peksimet, galeta, kraker, bisküvi, pasta, irmik ve kepek…

Yulaf, hastalığı düşük seviyede olanlarda sınırlı olarak alınabilirken, hastalığı ciddi seviyede olanların kaçınması tavsiye edilir.

Gluten içermeyen ürünler arasında mısır, beyaz pirinç, soya, karabuğday, patates, nişasta, soya fasülyesi, keten tohumu, mercimek, fasulye, nohut, fındık, fıstık, badem, ceviz, meyveler, sebzeler, klasik peynir, mandıra sütü, kefir, yoğurt, turşu, boza, sirke, nar suyu, yağ, bal, reçel, her türlü bakliyat ve bakliyat unları (bezelye unu gibi), ev yoğurdu ve marketlerde satılan glutensiz hazır gıdalar bulunuyor.

Vücutta eksik olan demir ve B12 vitamini gibi besin öğelerinin yerine konması vücut sağlığı açısından önem taşır. Glutensiz diyet ile iyi sonuç alınmakla birlikte demir, folik asit, B12 vitamini, A, D, E, K gibi yağda eriyen vitaminlerin ve kalsiyumun kısa ya da uzun süreli verilmesi gerekir.

0
k_zg_n
Kızgın
0
bay_ld_m
Bayıldım
0
hahaha
Hahaha
0
be_endim
Beğendim
0
muhte_em
Muhteşem
0
_zg_n
Üzgün
0
_nan_lmaz
İnanılmaz
Çölyak hastalığı hakkında 10 temel bilgi
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Giriş Yap

Zelandiya - Son Dakika, Güncel Haberler ve Özel Yazılarla Karşınızdayız ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!